Soru: Kadınların değerli mücevherleri ziynet edinmesi ve gümüş olan ziynet eşyalarını rodyum ile kaplamaları caiz midir?
FETVA
Ziynet eşyaları asıl olarak kadınlar içindir. Nitekim Allah Teala kız çocuklarının dahi takılar eşliğinde büyütüldüğünü haber vermektedir.[1] Yaratılışında da güzel görünme duygusu baskın olan kadın, eşine süslenmek için ziynet eşyalarına ihtiyaç duyar.[2] Bundan dolayıdır ki Allah Rasulü ﷺ birçok hadisi şerifte altının kadına helal, erkeğe ise haram olduğunu ifade etmiştir.[3] Bu bağlamda gelen rivayetleri değerlendiren fukaha, kadının bilezik, küpe, yüzük gibi altın ve gümüşten yapılan ziynet eşyası edinmesinin caiz olduğu noktasında icmâ etmiştir.[4]
Kadınların altın ve gümüş dışındaki değerli madenlerden ziynet eşyası edinmesi ise ittifakla caizdir. Zira Allah Teala “Mücevherini çıkarıp takınmanız için denizi hizmetinize veren de O’dur.”[5] buyurmakta, fukaha da kadınların inci, mercan gibi değerli madenlerden[6] süs eşyası edinmesinin caiz olduğunda ittifak olduğunu zikretmektedir.[7]
Kadınların demir ve bakırdan ziynet eşyası edinmeleri ise Şafiî mezhebinde caiz olmakla[8] beraber Hanefi mezhebinde mekruhtur.[9] Rodyum da değerli madenlerden sayılabileceği için kadınların gümüşten mamul ziynet eşyalarını onunla kaplatmaları caizdir.
[1] Zuhruf 43/18.
أَوَمَن یُنَشَّؤُا۟ فِی ٱلۡحِلۡیَةِ
[2] Mansûr b. Yûnus b. Salâhiddîn el-Buhûtî, Keşşâfü’l-ḳınâʿ ʿani’l-İḳnâʿ. (Suud-i Arabistan: Vezâratü’l-Adl, 2006), 5/35; Ebû İshâk Burhânüddîn İbrâhîm b. Muhammed b. Abdillâh er-Râmînî ed-Dımaşkī İbn Müflih, el-Mübdiʿ fî şerḥi’l-Muḳniʿ (Beyrut – Lübnan: Darul Kütübil İlmiyye, 1997), 2/366.
[3] Ebu Davud, Libas, 11 (Hadis No:4057); Nesai, Zînet, 40 (Hadis No:5147).
[4] Ebû Ömer Cemâlüddîn Yûsuf b. Abdillâh b. Muhammed en-Nemerî İbn Abdilberr, et-Temhîd limâ fi’l-Muvaṭṭaʾ mine’l-meʿânî ve’l-esânîd (Mağrip, 1387), 14/241; Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Şeref b. Mürî en-Nevevî, el-Mecmûʿ şerḥu’l-Müheẕẕeb (Daru’l-Fikr, ts.), 4/442; Ebü’l-Fazl Şihâbüddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed İbn Hacer el-Askalânî, Fethu’l-Bârî Şerhu Sahîhi’l-Buhâri (Beyrut: Dârü’l-Marife, 1379), 10/317.
[5] Nahl 16/14; Fâtır 35/12.
وَهُوَ ٱلَّذِی سَخَّرَ ٱلۡبَحۡرَ لِتَأۡكُلُوا۟ مِنۡهُ لَحۡمࣰا طَرِیࣰّا وَتَسۡتَخۡرِجُوا۟ مِنۡهُ حِلۡیَةࣰ تَلۡبَسُونَهَاۖ
[6] Ebû Abdillâh Muhammed b. Ömer b. Hüseyn Fahrüddîn er-Râzî, Mefâtîḥu’l-ġayb (Beyrut: Daru İhyai’t-Turasi’l-Arabi, 1420), 20/188.
[7] Ebû Muhammed Alî b. Ahmed b. Saîd b. Hazm el-Endelüsî el-Kurtubî İbn Hazm, Merâtibü’l-icmâʿ (Beyrut: Darul Kütübil İlmiyye, ts.), 150; Muhammed Emîn b. Ömer b. Abdilazîz el-Hüseynî ed-Dımaşkī İbn Âbidîn, Reddü’l-muḥtâr ʿale’d-dürri’l-muḫtâr (Beyrut: Darul Fikr, 1992), 6/420.
[8] Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Şeref b. Mürî en-Nevevî, Ravżatü’ṭ-ṭâlibîn ve ʿumdetü’l-müttaḳīn (Beyrut-Dımeşk-Umman: el-Mektebetü’l-İslami, 1991), 2/69.
[9] Alâüddîn Ebû Bekr b. Mes‘ûd b. Ahmed el-Kâsânî, Bedâiu’s-sanâi’ fî tertîbi’ş-şerâi’ (Beyrut: Daru’l-Kütübü’l-İlmiyye, 1986), 5/133.